DSİ GELENEKSEL YIL SONU AÇILIŞLARINA DEVAM EDİYOR

3.12.2024 / Gösterim Sayısı : 226 / Arşiv

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) geleneksel hale getirdiği yıl sonu açılışlarına bir yenisini daha ekledi. DSİ tarafından tamamlanan 564 adet tesis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Beştepe Millet ve Kültür Merkezinde düzenlenen merasimle hizmete alındı.

DSİ tarafından tamamlanan toplam 98 milyar TL tutarındaki 564 adet tesisin açılış merasimi, Beştepe Millet ve Kültür Merkezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi. Merasime Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Milletvekilleri, Tarım ve Orman Bakanlığı Eski Bakanları, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ Genel Müdürlüğü personeli, vatandaşlar ve basın mensupları  iştirak etti.

Merasimle hizmete alınan 564 adet tesis; 8 adet baraj, 48 adet gölet, 1 adet yeraltı barajı, 115 adet sulama tesisi, 26 adet içme suyu tesisi, 1 adet hidroelektrik santral, 350 adet taşkın kontrol tesisi, 15 adet arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinden oluşuyor.

Hizmete alınan tesislerle 185 milyon metreküp su depolama kapasitesi geliştirildi, 1 milyon 147 bin dekar arazi sulamaya açıldı, yıllık 224 milyon metreküp içme suyu sağlandı ve günlük 402 bin metreküp içme suyu arıtma kapasitesi geliştirildi, 484 meskûn mahal ve 348 bin dekar arazi taşkın zararlarından korundu, 128 milyon kilovatsaat yıllık hidroelektrik enerji kapasitesi geliştirildi, toplulaştırma ve tarla içi geliştirme faaliyetleri kapsamında 3 milyon 54 bin dekar alanın tescili yapıldı. 564 adet tesisin ekonomiye katkısı yıllık 18 milyar TL düzeyinde olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Su sınırsız olmak bir yana gün geçtikçe tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır.

Merasimde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, suyun tarihimizdeki önemine değinerek şu ifadeleri kullandı, “Su bizim hem inancımızda hem tarihimizde hem de kültür dünyamızda hayati bir yer tutar. Öyle ki tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Evlerimizi, şehirlerimizi, meydanlarımızı suyun bereketi ile şenlendirdik. Camilerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi su yollarıyla çeşmelerle şadırvanlarla donattık. Bahçelerimizi su kanallarıyla havuzlarla fevvarelerle süsledik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk. Bunun da örtesine geçerek millet olarak aşkımızı tutkumuzu sevdamızı suyla anlattık suya nakşettik.”

Su kaynaklarının son derece sınırlı olduğu gerçeğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüz dünyasında suyun kullanım alanıyla birlikte stratejik öneminin de artmakta olduğuna işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu, “Bizim de tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörler başta olmak üzere artan su ihtiyacı üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor. Bakınız burada bazı temel gerçekleri sizle paylaşmak isterim. Dünyadaki suyun %97,5’i deniz ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Yani dünyanın üçte ikisi suyla kaplı olsa da insanın kullanabileceği miktar son derece kısıtlıdır. Geriye kalan tatlı su miktarının da ancak %1’lik bölümü kullanılabilir durumdadır. Ulaşabildiğimiz temiz su kaynakları yeryüzündeki tatlı su potansiyelinin sadece %0,1’ini teşkil ediyor. Kaynakların bu denli sınırlı olması ise suyu hem son derece değerli hem de stratejik bir kaynak haline getiriyor. Fakat ülkemiz dahil dünyanın birçok yerinde su hala sınırsız bir kaynak olarak algılanmaya devam ediyor. Bu tamamen yanlış, temelsiz ve tehlikeli bir bakış açısıdır. Tam aksine su sınırsız olmak bir yana gün geçtikçe tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır.”

“Şairlere ilham veren ığıl ığıl yağan yağmurların yerini aniden bastıran ve çoğu zaman su baskınlarına sebep olan şiddetli yağışlar aldı.”

Su kaynakları üzerindeki tehditler ile alakalı açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme ve kentleşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla birlikte hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditler de kullanılabilir temiz su kaynaklarının hızla erimesine yol açıyor. Su kaynaklarımızın azalmasına sebep olan bir başka önemli faktör ise küresel nüfus artışıdır. 50 yıl önce 4 milyar civarındaki dünya nüfusu, bugün 8 milyarın üzerine çıktı. Ancak nüfus artarken, yeryüzüne düşen yağış miktarında herhangi bir artış yaşanmıyor. İklim değişikliği su kaynaklarımızı miktar ve kalite bakımından olumsuz etkilerken, küresel ısınma afetlerin sıklığını ve şiddetini de artırmaktadır. Dikkat ederseniz son yıllarda su baskınları, seller, fırtınalar, orman yangınları ve kuraklık gibi doğal afetlerle daha sık karşılaşıyoruz. Özellikle bizim de içinde yer aldığımız Akdeniz Havzası’ndaki ülkeler iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan ülkelerdir. Geçtiğimiz bahar ve yaz mevsiminde şu gerçeği hepimiz gördük, güney ve batı illerimiz orman yangınlarıyla mücadele ederken kuzey bölgelerimizdeki şehirlerimiz sel felaketleri ile boğuşuyordu. Şairlere ilham veren ığıl ığıl yağan yağmurların yerini aniden bastıran ve çoğu zaman su baskınlarına sebep olan şiddetli yağışlar aldı. Tabiattaki düzen bozuldukça nimetler de birer afete dönüşmektedir. Doğadaki bozulmanın temel sebebi kaynakların hoyratça kullanılması ve bilinçsizce tüketilmesidir. Bunun arkasında da insanın tabiatla kurduğu ilişkinin değişmesi vardır. Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkanlar değil bizden sonra gelecek nesillere teslim edeceğimiz birer emanet olarak görmemiz gerekiyor” dedi.

Temiz su kaynaklarına erişimin bir beka meselesi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak en ufak bir gecikme telafisi imkânsız sonuçlar doğuracaktır. Türkiye olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. İklim değişikliği ile mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Ağaçlandırma seferberliği ve tasarrufu teşvik eden kampanyalarımızla toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde sıfır atık projemizle israfı önlemeyi, kaynaklarımızı daha verimli kullanmayı amaçlıyoruz. 2053 yılı için belirlediğimiz net sıfır emisyon hedefimize ulaşıncaya kadar bu mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

“85 milyon vatandaşımızı suyumuzu verimli kullanmaya ve israftan kaçınmaya davet ediyorum.”

Türkiye’nin su zengini olmadığını, aksine su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti, “Su güvencesi, aynı zamanda gıda güvenliği anlamına gelir. Su yoksa gıda yok tarım yok… Bizi ve canlıları ayakta tutacak, tutunacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektörü suya en fazla ihtiyaç duyulan suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar olarak tebarüz ediyor. Gıda güvenliğimizi sağlamak için su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmak, tasarruf etmek bizim için ihtiyaçtan da öte zorunluluktur. Her fırsatta hatırlatıyorum kamuoyumuzdaki yaygın ve yerleşik kanaatin aksine Türkiye su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülkedir. Bu yüzden boşa harcayacak, israf edecek, verimsiz kullanacak bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımızı kirletmeyi bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz. Bugün bir kez daha milletimizin her bir ferdini sularımızı verimli kullanmaya ve israftan olabildiğince kaçınmaya davet ediyorum. Suyumuzun parmaklarımızın arasından akıp gitmesine hiçbir kardeşimizin izin vermeyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle çiftçilerimizi, sanayicilerimizi ve tüm vatandaşlarımızı su verimliliği seferberliğine destek olmaya çağırıyor, suyun kadr ü kıymetini bilen tüm kardeşlerime de buradan tekrar teşekkür ediyorum.”

“Suya yön veren politikalarla güçlü bir şekilde ‘su akar, Türk yapar’ diyebiliyoruz”

Suya yapılan yatırımlar hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yıl içinde her alanda olduğu gibi tarım ve sulama sektöründe de devrim niteliğinde adımlar atıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, “Tozlu raflarda kalan projeleri bir bir tamamlayarak milletimizin hizmetine sunduk. Bunlardan; 150 yıllık hayal olan Çine Adnan Menderes Barajı, Konya Ovası’nın asırlık rüyası Mavi Tünel Projesi, Asrın projesi olarak adlandırdığımız KKTC Su Temin Projesi, sınıfında dünyanın en büyük projesi olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES, ülkemizin en yüksek üç barajı olan; Yusufeli, Deriner ve Ermenek Barajları gurur abidelerimiz oldu. 22 yılda yeni baraj ve göletler inşa ederek 50 milyar metreküplük suyu depoladık ve depolanan su miktarını 184 milyar metreküpe çıkardık. 24 milyon dekar alanı sulamaya açarak, toplam sulama alanımızı 72 milyon dekara çıkardık. Bu projelerle yıllık 200 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Arazi toplulaştırmasında da büyük bir ilerleme kaydederek 76 milyon dekar alanda toplulaştırma çalışması yaptık. Yerli ve temiz enerji kaynağı olan hidroelektrik santraller ile 45 milyar kilovatsaatlik üretim kapasitemizi 112 milyar kilovatsaate çıkardık. İçme suyu temini için ‘81 İl İçme Suyu Eylem Planı’ hazırlayarak, 2040, 2050 ve 2071 yıllarına kadar tüm illerimizin su ihtiyaçlarını ayrı ayrı projelendirdik. Yeni projelerimizle 3,4 milyar metreküp içme suyu temin ettik. Yeraltı su kaynaklarının korunması için 146 depolama ve suni besleme tesislerini yine biz hayata geçirdik. Taşkın koruma tesislerimizle milletimizin can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik önemli adımlar attık. Tüm bu alanlarda toplam 10 bin 657 tesisi hizmete alarak 2,4 trilyon liralık tarihi yatırımlar gerçekleştirdik. Artık ‘suya yön veren politikalarla’ güçlü bir şekilde ‘su akar, Türk yapar’ diyebiliyoruz. Bundan sonra da Türkiye’nin kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaya, ekonomimize kazandırmaya devam edeceğiz.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Faaliyetlerimizin ana çıkış noktası en değerli kaynağımız olan su’dur

Merasimde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman ve su alanlarının sürdürülebilir yönetimi konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, faaliyetlerimizin ana çıkış noktası en değerli kaynağımız olan su’dur dedi. Su, gıda arz güvenliğinin ve sürdürülebilir tarımın olmazsa olmazıdır diyen Bakan Yumaklı, tarımsal üretim planlamasının ana belirleyicisinin su olduğunu ifade etti.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yürüttüğünü aktaran Bakan Yumaklı, “DSİ, zat-ı âlinizin liderliğinde, son 22 yılda; tarım, enerji, çevre ve hizmet sektörlerinin can damarı olan su alanında sayısız rekorlara imza atmıştır. DSİ, kuruluşundan bugüne yaptığı yatırımın neredeyse yarısını son 22 yılda gerçekleştirmiştir” dedi.

‘Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark yoktur’ sözünün çalışmalarına ilham kaynağı olduğunu dile getiren Bakan Yumaklı, “Bu düsturla hareket ediyor, çalışmalarımızı her türlü riski dikkate alarak gerçekleştiriyoruz. Bu risklerin başında iklim değişikliğinin de güçlü etkisiyle kurak periyotların sıklığında ve şiddetinde yaşanan artış geliyor. Ancak DSİ, geliştirdiği projeler ve aldığı tedbirlerle, gerek tarım ve sanayide gerekse hizmet ve çevre sektörlerinde su ihtiyacının karşılanmasını kesintisiz şekilde sürdürüyor” dedi.

Su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla kurulan Ulusal Su Kurulunun çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Bakan Yumaklı, “Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde başlattığımız Su Verimliliği Seferberliğini ülke sınırlarını aşıp, dünya geneline yayma faaliyetlerimiz devam ediyor. Su Kanunu ve Taşkın Kanunu ile alakalı geniş kapsamlı çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca DSİ, taşkınlarla mücadelenin yanı sıra, deprem ve orman yangını gibi tüm afetlerde, güçlü makine parkı ve tecrübeli personeliyle, sahada milletimizin yanında olmaya devam ediyor” dedi.

Konuşmaların ardından, açılış yapılan 564 adet tesisin içinde yer alan Yozgat İnandık Barajı, Mersin Sorgun Barajı ve Isparta Yenişarbademli Şehit Gökhan Eriç Barajı’na canlı bağlantı gerçekleştirildi.