Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci ile
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Genel Müdürümüz Prof. Dr. Lütfi
Akca Yusufeli Barajı ve HES inşaatında incelemelerde bulundu.
Bakan Kirişci, baraj şantiye alanında gazetecilere
yaptığı açıklamada, Yusufeli Barajı ve HES'in Türkiye için gerek elektrik
üretimi, gerekse sulama konusunda katkı sağlayacak önemli bir yatırım olduğunu
söyledi.
"EKONOMİYE
YILLIK 3,5 MİLYAR LİRALIK KATKI"
Yaklaşık 558 megavat kurulu gücü olan barajın 1888
gigavatsaat enerji üretimiyle Türkiye ekonomisine yıllık 3,5 milyar liralık
katkı sağlayacağını belirten Kirişci, gövde betonu 24 Haziran 2021'de
tamamlanan barajda su tutmayla ilişkili tüm imalatların gerçekleştirildiğini
ifade etti.
Kirişci, enerji yapılarındaki inşaatların da
tamamlandığını dile getirerek, "Elektromekanik ve hidromekanik imalatları
devam etmektedir. Baraj mansap düzenlemesi çalışmaları da aynı şekilde devam
etmektedir. Kutlugün minater servis yolu çalışmalarının da devam ettiğini
belirtmek isteriz." dedi.
Baraj için Yusufeli ilçesinin yeni yerine taşınmasına
müteakip su tutmaya hazır olduğunun söylenebileceğini belirten Kirişci, şu
değerlendirmede bulundu:
"Bölge halkımızın gerek Yusufeli merkez, gerekse
bu barajdan etkilenen köylerimizin taşınması hususuyla ilgili öncelikli olarak
gündeme gelen bir mevzuat düzenlemesi 2 gün önce Meclisimizde görüşülerek kabul
edildi ve yasalaştı. Resmi Gazete'de yayımlanmasını bekliyoruz. Bölge halkı
için son derece önem arz eden konuyla ilgili Sayın Başbakanımıza şükranlarımızı
arz ediyoruz. Zatıâlilerinin önderliğinde hem sahadaki durumu hem
vatandaşlarımıza bu gelinen aşamayı ve onların da varsa birtakım ilave
istekleri ve taleplerini de alarak bugünkü çalışmamızla inşallah bu barajda bir
an önce su tutulmasını sağlayacak bir aşamaya gelmek istiyoruz. Çünkü ülkemizin
bu baraja gerçekten çok ihtiyacı var. Hem kurulu gücü hem de enerji üretim
kabiliyeti noktasında son derece önemli."
Daha sonra Yusufeli Barajı ve HES şantiye sahasındaki değerlendirme toplantısının ardından baraj gövdesinde incelemelerde bulunan Kirişci, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çoruh Nehri üzerindeki su akış ölçüm işlemlerinin 1960
yılında başladığına dikkati çeken Kirişci, master planının ortaya çıktığı
tarihin ise 1989 olduğunu ifade etti.
Kirişci, barajın yapımına 2013 yılında başlandığını ve
artık sona gelindiğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
"İçerideki toplantıda da ifade ettim, pek çok
konuda yüzde 100 artık işlemlerin tamamlandığını söyleyebiliyoruz. Bir, iki
minor denilebilecek konular var, onları da tamamladıktan sonra bizi
ilgilendiren kısmı itibarıyla DSİ olarak büyük bir projeye imza atmış olacağız.
2013 yılında başlayan ve bugün bitme aşamasına gelmiş olması hepimiz adına bir
tarihi yaşamak noktasında önemlidir diye düşünüyorum."
"YUSUFELİ
BARAJI DÜNYA ÇAPINDA BİR PROJE"
Kirişci, barajın dünya çapında önemli bir proje
olduğunun altını çizerek şöyle dedi:
"Yani insanın aşağıya bakması bile bazen insanı
rahatsız edebiliyor. Dolayısıyla önemli ve dünya çapında bir proje. 275 metre
yüksekliğinde, Türkiye'nin en yüksek gövde yüksekliğine sahip bir barajı
konumunda. İnşallah Meclisimizdeki son mevzuat düzenlemesiyle birlikte buradaki
en büyük su tutmamıza mani olan husus da böylelikle aşılmış olacaktır diye
düşünüyoruz ve vatandaşlarımıza devletimiz her zaman olduğu gibi bu konuda da
çok büyük bir kolaylık sağlamış durumda. Bu çerçevede de belki Yusufeli
Barajımızla ilgili olarak bu mevzuat çıkmış gibi düşünülse de artık TOKİ'nin bu
imkânları, geçmişte yapılan TOKİ konutlarından da süresi dolmamış olanlar
bundan istifade edebilecekleri için bu da güzel bir imkân. Vatandaşlarımızın en
kısa zamanda TOKİ ile bu anlaşmaları, bu sözleşmeleri imzalayarak bu işe 'evet'
demeleri ve buralara yavaş yavaş yerleşmeleri bizim en büyük dileğimiz. Burada
gecikmeden kaynaklı kaybedeceklerimizle, burada taşınmayla beraber
kazanacaklarımız, taşınma sonrası elde edeceklerimizin bir ekonomik
muhasebesini yaptığımızda hiç vakit kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını
rahatlıkla söyleyebiliriz."
Kirişci, barajda su tutma işlemi ile ilçenin taşınma
zamanına ilişkin soruya, "Bir tarih konusunda bir anlaşma ve uzlaşmaya
varıldı. İnşallah vatandaşlarımızın bu konuya olan ilgisiyle süreç kısa zamanda
tamamlanacak ve bizim de su tutma işlemimiz gerçekleşmiş olacak." yanıtını
verdi.
"BU
PROJEYİ SADECE BİR BARAJ PROJESİ OLARAK GÖRMEYELİM"
AK Parti Genel
Başkanvekili Yıldırım da Türkiye'nin yüz akı ve hidroelektrik kaynağı anlamında
en büyüğü olan Yusufeli Barajı'nda sona yaklaşıldığını, aslında barajın
bittiğini, her yönüyle tamamlandığını, su tutma noktasına da gelindiğini
belirtti.
Barajda su tutulmaya
başlanmasıyla beraber Yusufeli ilçesi dahil 7 köyün tamamen, 10 köyün de kısmen
olmak üzere toplam 17 köyün etkilendiğini dile getiren Yıldırım, "Burada
taşınmanın tamamlanması lazım ki su tutma işlemi sorunsuz devam etsin. Bu
noktada Cumhurbaşkanı'mız, Bakanımızla bize görev verdi. O da mahallinde bu
konuyu Valimizle, Milletvekilimizle ve diğer paydaşlarla konuşarak burada
olabilecek sıkıntılar neyse onları da dikkate alarak, bu sürecin zaman
kaybetmeden tamamlanması." diye konuştu.
Yıldırım, gecikmenin
maliyeti ile taşınma maliyeti arasında büyük bir uçurum, bire bin olduğunu
vurgulayarak şunları ifade etti:
"Hem ülkenin enerji
ihtiyacı hem kalkınma hedefleri bakımında barajın bir an önce devreye girmesi
gerekiyor. O yüzden de bu taşınmanın gerek köylerin ihtiyacı, gerek ilçenin
ihtiyacı bir an önce ikmal edilip ve tamamlanmasında bir zaruret var. Buradaki
en büyük sorun, milletvekillerimizin bize aktardığı, hep gündeme getirdiği
taşınma için yeni yapılan yerde hak sahiplerinin yeni evlerinin ödeme koşulları
ve maliyeti, önümüzde en fazla konuşulan konuydu. Bu da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın
iradesiyle bir özel düzenlemeyle Meclisten geçti. Dolayısıyla ana mesele
halloldu. Bundan sonra artık teferruatlar varsa bunları da göz ardı etmeden
inşallah bugün yapacağımız toplantıyla bu tespitleri yapıp ve daha fazla zaman
kaybetmeden bu taşınma işlemini ve su tutma işlemini de yakın bir vadede hayata
geçireceğiz. Bugünkü ziyaretimizin amacı budur."
Yusufeli Barajı ve HES'in
Türkiye'nin bir numarası, dünyanın üçüncüsü niteliğinde, 275 metre gövde
yüksekliğine sahip bir proje olduğuna işaret eden Yıldırım, eski Yusufeli'nin
içinden geçen viyadüğe bakınca bile insanın başının döndüğünü söyledi.
Yıldırım, bölgede
arazinin düz olmaması nedeniyle yollar, tünel ve viyadükler yapıldığına dikkati
çekerek, "Dolayısıyla bu projeyi sadece bir baraj projesi olarak
görmeyelim. Aynı zamanda altyapı ve kalkınma projesi, 17 köyün yenilenme
projesi, 7 köyün tamamen yeniden yapılması ve yaklaşık 10 bin nüfusa, 3 bin
haneye hitap eden, Yusufeli'nin sıfırdan, yeni bir ilçe olarak tekrar bu
coğrafyada hayata geçirilmesi projesidir. Hayırlı uğurlu olsun." dedi.
Barajın hayata
geçirilmesinde emeği olanlara teşekkür eden Yıldırım, "En büyük
teşekkürümüz Yusufeli halkına. Adeta ilçe etrafı ve köyleri bir şantiye
alanında. Hem iş yapıldı hem yaşam devam etti. Bu da kolay bir iş değil.
Fedakarlıkları için vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu muazzam
eserin ülkemize, bölgemize hayırlı uğurlu olmasını Rabbimden diliyorum."
diye konuştu.
Bakan Kirişci ve
Yıldırım, daha sonra değerlendirme toplantısına katıldı.
Toplantıda, Artvin Valisi
Yılmaz Doruk, AK Parti Artvin Milletvekili Erkan Balta, Cumhurbaşkanı
Başdanışmanı İsrafil Kışla, DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, Yusufeli
Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, Yusufeli Kaymakamı Hüseyin Kaptan, Limak Holding
Onursal Başkanı Nihat Özdemir ve diğer ilgililer yer aldı.