Depremzedelerin yaralarının sarılması için polisten
sağlıkçıya, askerden öğretmene, vaizden işçiye ve gönüllülere çok sayıda kadın
görev alıyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen
depremlerden etkilenen Hatay'da arama kurtarma başta olmak üzere enkaz
kaldırma, yaralıların tedavisi ve yardımların dağıtımında çok sayıda görevli ve
gönüllü bulunuyor.
Depremzedelerin yaralarının sarılmasında kadınlar, 6 Şubat'tan bu yana en ön
safta gece gündüz demeden görev alıyor
Bazen anne, bazen de abla, kardeş şefkatiyle
depremzedelerin yanında olan, onlara yalnız olmadıklarını hissettiren, çeşitli
kurumlarda görevli kadınlar, deprem bölgesinde bir aydır iyilik için seferber
oluyor.
"Bize
Halen İhtiyacı Olan İnsanlar Var"
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla "birlikte
güçlüyüz" mesajı vermek için Hatay'ın Antakya ilçesinde depremde yıkımın
en çok olduğu Cebrail Mahallesi'nde bir araya gelen kadınlar, yaşadıklarını
anlattı.
Hatay İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde görevli Şube
Müdür Vekili Yasemin Bebek, depremzede olarak bölgede çalışmanın tarif
edilemeyen bir acı olduğunu söyledi.
Depremlerde çok sayıda arkadaşını, komşusunu
kaybettiğini anlatan Bebek, kendisi gibi depremi yaşayan insanların yanında
olabilmek için tüm gücüyle çalıştığını belirtti.
Bölgede kendilerine ihtiyaç duyanlar için yaşadıkları
acılara rağmen güçlü durduğunu ifade eden Bebek, "Bize halen ihtiyacı olan
insanlar var, onların yanında olmak zorundayız." dedi.
Hem
Ağlıyor Hem Çalışıyor
Devlet Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğünde görevli arazi
kontrol teknikeri ve iş makinesi operatörü Perihan Kaya, depremin yaşandığı ilk
saatlerden itibaren Hatay'da çalıştığını, görev süresi bittikten sonra da
gönüllü olarak burada kaldığını söyledi.
Enkaz kaldırma işlerini yürütürken kendisini en çok
etkileyenin ise molozları kaldırdığında altından çıkan çocuk oyuncakları
olduğunu gözyaşlarıyla anlatan Kaya, "Oyuncakları gördüğünüz zaman çok
kötü oluyorsunuz ama bir şeyler yapmak zorundasınız. Kendinizden bir şeyler
vermek zorundasınız. Hem ağlıyorsunuz hem çalışıyorsunuz." dedi.
Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla duygularını da
paylaşan Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Anneler ve çocuklar artık ağlamasın. İnşallah
böyle bir şey bir daha asla gerçekleşmez. Hepimiz yaralarımızı birlikte
saracağız. Bakanlığımız ve kurumumuz olarak tek yürek milletimizin emrine
amadeyiz. Bu şekilde de son dakikaya kadar çalışacağız."
"Türk
Kadınının Gücünü Tarihin Her Sayfasında Görmekteyiz"
Yaklaşık 10 gündür deprem bölgesinde görev yapan
Çanakkale İl Vaizi Müzeyyen Kabukçu da depremzedelerin acılarını yüreğinde
hissettiğini söyledi.
Daha önce 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde
Sakarya'da aynı acıyı yaşadığını anlatan Kabukçu, bölgede ilk etapta defin
işlemlerinde görev aldığını, şu anda da lojistik ve manevi destek konusunda
görevini sürdürdüğünü dile getirdi.
"Çok
Daha Güzel 8 Mart'lar Ümit Ediyorum"
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Polis Arama
Kurtarma ekibinde yer alan İstanbul Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğünden polis
memuru Seda Memiş, arama kurtarma çalışmaları için ilk andan itibaren
görevlerini aralıksız sürdürdüklerini belirtti.
Vatandaşların yaralarını bir nebze de olsa
sarabilmenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Memiş, "Bir kadın olarak
onlarla beraber olmak, onların ihtiyaçlarına yardımcı olabilmek çok güzel bir
his. Dünya Kadınlar Günü gibi anlamlı günde böyle bir acıyı yaşamak çok kötü.
Dünyadaki tüm kadınlar için çok daha güzel 8 Mart'lar ümit ediyorum."
ifadesini kullandı.
Mersin İl Jandarma Komutanlığında görevli Astsubay
Sena Özkan da depremin ilk saatinden itibaren insanların yaralarını sarmak için
çadır kurulumundan erzak dağıtımına kadar birçok faaliyette yer aldığını
söyledi.
Özkan, bölgedeki kadınların ve çocukların kadın
askerleri gördüklerinde yüzlerinde oluşan tebessümün adeta umudun simgesi
haline geldiğini dile getirdi.
112 Acil Servis ekibinden paramedik Hatica Kübra
Çetinkaya ise enkazdan çıkan depremzedeleri bir an önce hastaneye yetiştirmek
için canla başla çalıştıklarını belirterek, "Türkiye ve vatanımız için
çocuklarımızın geleceği için tekrardan ayağa kalkacağımıza, yıkılan
kentlerimizi yeniden kuracağımıza inanıyorum." dedi.
Depremzede
Öğrencilerinin Yaralarına Merhem Oluyor
Depremde bazı öğrencilerini kaybeden ve kendisi de
enkazdan çıkarılan İngilizce öğretmeni Gamze Toktay da gönüllü olarak
çocukların yaralarını sarıyor.
Bir yandan acılarını yaşamaya diğer yandan ise
iyileşmeye çalıştıklarını ifade eden Toktay, "Hayat devam ediyor sonuçta.
Bizler de elimizden geleni yapmak zorundayız." dedi.
Toktay, Kırıkhan ilçesinde bir kütüphanede gönüllü
olarak sınıf oluşturduğunu, burada öğrencilerin eğitimine katkı sağladığını
söyledi.
Hatay Büyükşehir Belediyesinde görevli zabıta Hülya
Kılıç da depremin ilk anından itibaren vatandaşların yanında olmaya çalıştıklarını
belirtti.
"Hep
Birlikte İyileşeceğiz"
Düzce'de 12 Kasım 1999'daki depremde enkazdan çıkan
Genç Kızılay Düzce Şube Başkan Yardımcısı Tuba Keser ise depremzedelerin
yaşadıkları acıya yabancı olmadığını dile getirdi.
Burada gördüğü durumun kendisini 24 yıl öncesine
götürdüğünü anlatan Keser, "Çok zor şartlarda insanlarımızın yüzünü bir
nebze de olsun güldürmek ve yaralarını sarmak için sahadayız. Buruk olacak ama
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüzü kutluyorum. Hep birlikte iyileşeceğiz." dedi.
Hatay Yayladağ Kışlak Orman İşletme Şefi Aysel Belice
ise depremde can kayıplarının yaşanmasının çok acı olduğunu belirterek, bu
süreçte yardımlaşmanın, dayanışmanın çok önemli olduğunu kaydetti.