
Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü tarafından alınan yukarı havza tedbirleri taşkınların felakete
dönüşmesini engelliyor.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) bugüne
kadar 10 binin üzerinde taşkın kontrol tesisi inşa ederek, yerleşim birimleri
ve tarım arazilerini içeren yaklaşık 2 milyon hektar arazide vatandaşlarımızın
can ve mal emniyetini sağlamıştır.
İklim değişikliği ile birlikte taşkınların
sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlar gözlemlenmektedir. Bu
çerçevede özellikle taşkınların yoğun olarak yaşandığı Karadeniz Bölgemiz başta
olmak üzere, yukarı havza tedbirleri kapsamında sel kapanları, sel tırmıkları,
moloz bariyerleri ve geçirgen tersip bentleri gibi taşkın kontrol tesislerinin
sayılarının artırılması yönünde yoğun çalışmalar devam etmektedir.
Öte yandan taşkın erken uyarı sistemlerinin
(TEUS) tesis edilmesi yönünde de ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Bu çerçevede
bugüne kadar 306 adet TEUS’un kurulumu tamamlanarak işletmeye alınmıştır.
DSİ tarafından hayata geçirilen yukarı havza
tedbirleri konusunda açıklamalarda bulunan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta
10 Temmuzda Giresun ilimizde meydana gelen taşkınlar özelinde şu bilgileri
verdi: “Giresun ilimizde yaşanan son taşkın afetinde OMGİ istasyonlarında;
Yağlıdere 164 kg/m2, Çanakçı 150 kg/m2, Keşap İlçesi
Yivdincik Köyü 120 kg/m2 ve Bulancak 92 kg/m2 olarak
ölçülmüştür. Bu yağışlar taşkın erken uyarı sistemlerimizle anbean takip
edilmiş olup, akabinde iş makinelerimiz riskli derelerde konuşlandırılmıştır.
Taşkın esnasında TEUS’lardan edindiğimiz veriler doğrultusunda gerekli kurumlar
ivedilikle uyarılmış olup, iş makinelerimizle de taşkın afetini kontrol altında
tutmak için kritik müdahaleler yapılmıştır.”
Taşkın esnasında yukarı havzalarda inşa
edilen taşkın kontrol yapıları sayesinde taşkının felakete dönüşmesinin
önlendiğini kaydeden Genel Müdür Mehmet Akif Balta şöyle devam etti: “Piraziz
İlçesi Abdal Deresinde aşırı yağışların ardından bazı olumsuzluklar meydana
geldi ancak Abdal Deresinin memba kollarından olan Meşepınarı Deresi üzerine,
taşkınları kontrol altına almak için inşa ettiğimiz Piraziz Sel Kapanı
sayesinde, membada yer alan yerleşim yerleri taşkınlardan korunmuş oldu. Sel
Kapanı tesisimiz taşkın ötelemesi yaparak, emniyetli yatak kapasitesindeki suyu
mansaba bırakmış ve böylelikle taşkın hasarları minimize edilmiştir. Aynı
şekilde Görele İlçesi’ndeki Çanakçı Sel kapanımızda aynı doğrultuda başarı ile
çalışmış olup, sel sularının vermiş olduğu hasarların azaltılmasında önemli rol
oynamıştır.”
Sel tırmıklarına da değinen Genel Müdür
Mehmet Akif Balta açıklamalarını şöyle sürdürdü: Görele İlçesi Çanakçı Deresi
ve Merkez İlçesi Büyükgüre Deresi üzerine inşa ettiğimiz sel tırmıkları
sayesinde, yukarı havzalardan gelen odun, kütük gibi yüzücü maddeler başarılı ile
tuzaklanmıştır. Bu tesisimiz olmasaydı, bu yüzücü materyaller mansapta yer alan
köprü veya menfez gibi yapılarımızı tıkayacak ve taşkının boyutu artacaktı.
Aynı şekilde Yağlıdere İlçesi Yağlıdere Deresi üzerindeki bendimiz de muazzam
bir şekilde görevini yerine getirmiştir. Taşkınlar hususunda riskli bir
coğrafya olan Doğu Karadeniz’de bu tesislerimizin sayılarını artırmayı
hedefliyoruz.”