Bakan Pakdemirli, Su Kanunu'nu, suyun tek elden
yönetimi hedefi çerçevesinde ve ortak akılla değerlendirdiklerini belirterek,
"Cumhurbaşkanımıza arz edeceğimiz Şura Sonuç Bildirgesi'yle inşallah Su
Kanunu'nu da Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunmak istiyoruz."
dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Ankara'da
gerçekleştirilen 1.Su Şurası'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın riyasetinde 29 Mart'ta başlatılan Şura'da sona gelindiğini söyledi.
Hedeflerin ve alınacak tedbirlerin ortak akılla ortaya
koyulacağı Şura'nın sonuç belgesinin bu ayın son haftasında Cumhurbaşkanı Sayın
Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenecek bir programla kamuoyuna duyurulacağını
bildiren Pakdemirli, "Hedefimiz, her bir vatandaşımızın, bugün de
yarın da temiz suya erişimini sağlamak, su kaynaklarımızı korumak, verimli
kullanmak ve suyumuzu geleceğe umutla taşımak oldu. Su Şurası, bu hedefe
ulaşmak için bizim yol haritamızdır." diye konuştu.
"SON
19 YILDA 600 BARAJI TAMAMLADIK"
Pakdemirli, son 19 yılda, su alanında toplam 284
milyar liralık yatırımla 8 bin 696 tesisi hizmete aldıklarını kaydederek, şu
bilgileri paylaştı:
"Cumhuriyet tarihinde yapılanın 2 katından fazla
olan, 600 barajı son 19 yılda tamamladık. Bu dönemde ekonomik olarak
sulanabilir arazi varlığımızın yüzde 80'inin sulanmasını sağladık. Cumhuriyet
tarihinde yapılanın yüzde 61'ine denk gelen 3 bin 300 kilometrelik isale
hattını son 19 yılda bitirdik. Bu yatırımlar sayesinde bugün Türkiye, yüzde
99'a ulaşan güvenilir içme suyu hizmeti ile birçok gelişmiş ülkeyi geride
bırakmıştır."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle çalışmaları
hızlandırdıklarının altını çizen Pakdemirli, son 3 yılda su alanında 41
milyar liranın üzerindeki yatırımla toplam 1100 tesisi tamamladıklarını
söyledi.
Pakdemirli, Su Şurası'nda ilgili bakanlıklar,
akademisyenler, belediyeler, STK'ler, özel sektör ve su kullanıcılarını
kapsayan toplam 1631 katılımcıyla su alanında, A'dan Z'ye tüm konuları masaya
yatırdıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"11 çalışma grubunda, su güvenliğinden, su
hukukuna, tarımsal sulamadan havza bazında su yönetimine, su kaynaklarının
geliştirilmesinden iklim değişikliği ve meteorolojiye kadar suyla ilgili
aklınıza gelecek tüm konulara, 7 ay boyunca tüm paydaşlarla birlikte detaylı
olarak çalıştık. Çalışma gruplarımızdaki 1631 katılımcımız kişi başı ortalama
920 saat emek harcayarak oluşturdukları raporlarını ağustos ayı sonu itibarıyla
tamamladılar. Bu raporlar doğrultusunda, her bir çalışma grubu için sonuç
belgeleri hazırlandı. Eylem planımızı oluşturup, faaliyetlere
başlayacağız."
ŞURA'DA
ÖNE ÇIKAN KONULAR VE HEDEFLER
Bakan Pakdemirli, ülkenin kısa, orta ve uzun vadeli su
ihtiyacı çerçevesinde planları ve alınacak tedbirleri daha somut hale
getirecekleri Şura'da öne çıkan konulara da değindi.
Bakan Pakdemirli, suyun kaynağında korunması ve
verimliliğin artırılması konusunun önemine dikkati çekerek, "Suyu
korumanın en etkili yolu, kaynağında korumaktır. Suyu kaynağında korumak için
barajlarda biriktirilen suların buharlaşma kayıplarını asgari düzeye indirecek
çalışmalar yürütüyoruz. Sosyoekonomik şartları daha etkin kullanıp, su
verimliliğine yönelik projelere hız vereceğiz." dedi.
Özellikle kentlerde sürdürülebilir su verimliliğini
hedeflediklerini dile getiren Pakdemirli, "Ülkemizde belediyelerdeki
kayıp-kaçak oranı yüzde 35'lerin üzerinde. Sadece 2020 yılı için şebekelerdeki
su kayıplarına bağlı finansal kayıp miktarı 1,9 milyar lirayı aşıyor.
Büyükşehir ve il belediyelerinde su kayıplarını, belediyelerle yakın iş birliği
içinde 2023'e kadar yüzde 30'a indirmeyi, 2028 yılına kadar ise yüzde 25'in
altına çekmeyi hedefliyoruz." dedi.
Pakdemirli, su havzalarında, yer üstü ve yer altı
sularının daha iyi duruma getirilmesi ve sorunlu alanlarda alınacak tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla nehir havza yönetim planlarını hazırladıklarını,
havzalardaki su miktarının ve kalitesinin tespit edildiğini ve değişimlerinin
izlendiğini söyledi.
"TARIMSAL
ÜRETİMDE YENİ MOTTO, SUYA GÖRE TARIM"
Üretim planlanmasında suyun öncelik olacağını
anlatan Pakdemirli, "Tarımsal üretim havzalarının su potansiyeline
göre destek mekanizmasını daha etkin şekilde kullanacağız. Tarımsal üretimde
yeni motto, 'suya göre tarım'dır." dedi.
Tarımsal üretimde su tasarrufu sağlayan modern sulama
yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini belirten Pakdemirli,
sağlanan desteklerle toplam 1,1 milyon hektar alanda damla ve yağmurlama sulama
sistemi kurduklarını ifade etti.
Pakdemirli, çiftçiye sulama konusunda uyarı ve bilgi
sunan akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasının, suyun yeterli ve
doğru kullanımı noktasında oldukça önemli olduğuna işaret ederek, şunları
söyledi:
"Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğini
sağlamak amacıyla 7 coğrafik bölgemizde 25 araştırma enstitümüzde yıllık 250'ye
yakın proje yürütüyoruz. Yürüttüğümüz Ar-Ge projeleriyle su tasarrufu sağlayan
yöntemlere göre sulama programları oluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemde tarımda
suyun etkin kullanımına yönelik sulama yönetimi teknolojilerine öncelik
vereceğiz."
"KULLANILMIŞ
SULARIN YENİDEN KULLANIMINDA HEDEF YÜZDE 47'LER"
Kullanılmış suların, arıtılarak yeniden kullanımı için
ilgili tüm paydaşlarla çalışmalara başladıklarının altını
çizen Pakdemirli, "Türkiye'de kullanılmış suların, yeniden kullanım
oranı yüzde 2,5. Hedefimiz, bu oranı yüzde 47'lere çıkarmak. Geri kazanılacak
yaklaşık 3,3 milyar metreküp suyun, 2 milyar metreküpünü tarımsal sulamada
kullanmayı planlıyoruz. Böylece, kazanılan kullanılmış sular, tarlalara can
suyu olacak ve 3,4 milyon dekar tarım alanının sulanması sağlanacaktır."
dedi.
Pakdemirli, 81 il için hazırlanan Tarımsal Kuraklıkla
Mücadele Stratejisi Eylem Planı'nı başarıyla uyguladıklarını da bildirdi.
Yağmur suyu hasadı yöntemini hem kentlerde hem de
kırsal alanlarda etkin şekilde uygulamayı hedeflediklerini
belirten Pakdemirli, "Konya'da farkındalığı artırmak amacıyla 4
yağmur suyu hasadı göletini hizmete aldık. Ayrıca, yağmur suyu hasadı,
özellikle betonlaşmanın yoğun, yeşilin az olduğu şehirlerde, yağışlardan sonra
meydana gelen şehir taşkınlarının etkilerini azaltmaya da katkı sağlayacaktır."
diye konuştu.
Taşkın tahmin ve erken uyarı sistemini 2023'ün ilk
yarısında devreye alacaklarını ifade eden Pakdemirli, şu değerlendirmede
bulundu:
"Havzalarımızda sel ve taşkın risklerini azaltmak
ve verimli topraklarımızın taşınmasını önlemek için yukarı havzada ıslah ve
erozyon kontrolü çalışmalarımız da devam ediyor. Yaptığımız tersip bendi, ıslah
sekisi, brit, taban kuşakları gibi yapılar haricinde son dönemde, maliyetleri 5
ila 6 kat daha ucuza mal ettiğimiz geçirgen sel ve rusubat tırmıkları gibi
sanat yapılarına da ağırlık veriyoruz."
"YILSONUNA
KADAR 252 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURACAĞIZ"
Pakdemirli, dünyadaki tatlı suyun yüzde 75'inin ormanlık
su havzalarından geldiğine işaret ederek, "Yine orman ekosistemleri en
büyük karbon yutağıdır ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltma da en büyük
silahlarımızdan birisidir. Bu yıl ilk yağmurların başlamasıyla birlikte yıl
sonuna kadar Geleceğe Nefes Kampanyası ile her bir vatandaşımıza üçer adet
olacak şekilde toplam 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız."
"SU
KANUNU'NU TBMM'YE SUNMAK İSTİYORUZ"
Su Kanunu'nun taslak metninin, Şura kapsamında yeniden
gözden geçirildiğini belirten Pakdemirli, "Su Kanunu'nu, suyun tek
elden yönetimi hedefimiz çerçevesinde, tüm paydaşların görüşlerini alarak,
ortak akılla değerlendirdik. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğimiz Şura Sonuç
Bildirgesi'yle, inşallah Su Kanunu'nu da TBMM'ye sunmak istiyoruz." dedi.
Su konusunda eğitim seferberliği için düğmeye
bastıklarına dikkati çeken Pakdemirli, Bakanlık olarak, su bilincinin
küçük yaşlardan itibaren kazandırılması amacıyla, anasınıfları da dâhil, su
okur yazarlığı derslerinin ilköğretim müfredatına girmesi için ilgili kurumlarla
görüşmelere başladıklarını anlattı.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı da suyun
geleceğini şekillendirecek stratejiler doğrultusunda çiftçilerden
akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarından bürokratlara kadar ülkenin su
yönetim politikasının belirlenmesi amacıyla Şura'nın yapılmasına karar
verdiklerini anlattı.