CUMHURİYETİMİZİN 100. YIL DÖNÜMÜNÜ ÇOŞKUYLA KUTLUYORUZ!

27.10.2023 / Gösterim Sayısı : 2134 / Arşiv

Ortak bir heyecanla gönül vererek çalışan kadroların, hayalini kurup planladığı ardından başarıyla hayata geçirdiği su yapıları, asırlık cumhuriyetimizin 100 akı projeleri olmuştur.

Destansı Kurtuluş Savaşımızın zaferle sonuçlanmasının ardından aktif iş gücünü büyük oranda kaybetmiş ve üretim imkânları son derece kısıtlanmış olan ülkemiz, Cumhuriyetimizin ilanından bu yana geçen yüz yılda, bir trilyon dolara ulaşan milli gelir ile dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmayı başarmıştır. Bu başarıda; tarımdan sanayiye, enerjiden çevreye tüm sektörlerin ve vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılayan, su yapılarının önemli rolü olmuştur.

Ülkemizde su yapılarının inşası; Osmanlı Döneminde vakıflar tarafından yürütülmüş olup, Konya Ovası Sulaması, bazı su yolları ve birtakım bentler dışında inşa edilmiş kayda değer boyutlarda su yapısı bulunmamaktadır. Su işlerinin örgütlü bir şekilde ve sürekli olarak ele alınması 1914 yılında Nafıa Nezaretinin (Bayındırlık Bakanlığı) yeniden yapılanması ile oluşturulan Umur-u Nafıa Müdüriyet-i Umumiyesinin (Bayındırlık İşleri Genel Müdürlüğü) kurulmasıyla başlamıştır. Bu Genel Müdürlüğün görevleri arasında sulama, kurutma, taşkın koruma, nehir ulaşımı, su biriktirme ve su dağıtımı önemli bir yer almıştır.

1925 yılında, Umur-u Nafıa Müdüriyet-i Umumiyesine bağlı bir “Sular Fen Heyeti Müdürlüğü” kurulmuş; Bursa, Adana, Ankara, Edirne ve İzmir’de bu kuruluşa bağlı müdürlükler oluşturulmuştur. Bu kuruluş, DSİ Genel Müdürlüğünün temelini teşkil etmektedir.

1939 yılında Nafıa Vekaletine bağlı olarak “Su İşleri Reisliği” kurulmuştur. Bu tarihten sonra su işlerinin önemi çok daha iyi anlaşılmış; su kaynaklarına yönelik araştırmalar, etütler, planlamalar ve ölçümler yapılmıştır.

Cumhuriyetin ilânıyla birlikte özellikle 1930’lu yıllardan itibaren ülkemizin su kaynaklarının geliştirmesi yönünde geniş çaplı girişimlerde bulunmuştur. Bu girişimlerin en önemli örneği Ankara’ya içme suyu sağlayan Çubuk I Barajı’dır. Çubuk I Barajı 1936 yılında işletmeye açılmış ve Su İşleri tarihinde Cumhuriyetimizin ilk barajı olarak özel yerini almıştır. İlerleyen süreçte; Bursa’da Gölbaşı Barajı (1938), Niğde’de Gebere Barajı (1941) inşaatları başlamış; bunları Van’da Sihke (1948), Eskişehir’de Porsuk I (1949) barajları takip etmiştir. Ayrıca bazı göllerin düzenleme projeleri de ele alınmış ve Isparta’da Gölcük, Van’da Keşiş, Doni ve Ermenis, Denizli’de Işıklı, Manisa’da Marmara ve Ankara’da Eymir gölleri üzerinde bu kapsamda çalışmalar yapılmıştır.

1936 yılında yürürlüğe giren “Çeltik Ekimi Kanunu”, 1943 yılında çıkarılan “Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu” ve 1950 yılında çıkarılan “Bataklıkların Kurutulması ve Bunlardan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun” 6200 sayılı DSİ Kuruluş Kanunu’nun öncüleri olmuştur.

Su İşleri Teşkilâtı 1953 yılında yeniden düzenlenmiş; 18.12.1953 tarihinde kabul edilen ve 28.02.1954 tarihinde yürürlüğe giren 6200 sayılı kanun ile yetkileri arttırılarak, Bayındırlık Vekâleti’ne bağlı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü kurulmuştur.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), ülkemizdeki bütün su kaynaklarının planlanması, yönetilmesi, işletilmesi ve korunarak geliştirilmesinden sorumlu kılınmış en yetkili kuruluştur. Faaliyetlerini Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı olarak yürütmekte olan DSİ, vatandaşlarımız tarafından daha ziyade baraj inşa eden bir kuruluş olarak tanınsa da başta içme, kullanma ve sanayi suyu üretimine yönelik tesisler olmak üzere hidroelektrik enerji üretimi, tarımsal sulama, atıksu arıtımı, taşkın kontrolü gibi çok geniş bir yelpazede mühendislik yapılarını milletimizin hizmetine sunmakta ve arazi toplulaştırma projelerini hayat geçirmektedir.

DSİ bu kapsamda 1954 yılından bu yana 1018 adet baraj, 726 adet gölet ve bent, 750 adet hidroelektrik santral, 400 adet içme suyu tesisi, 3497 adet sulama tesisi, 10 bin 697 adet taşkın kontrol tesisi, 24 adet atıksu tesisi ve 127 adet yeraltı depolaması ve suni besleme projesi olmak üzere toplam 17 bin 239 adet su yapısını ekonomik ve sosyal yaşama kazandırmış, 352 adet arazi toplulaştırma projesini tamamlamıştır.

Bir çırpıda sayılabilen bu projelerin her biri; yıllar süren titiz gözlem ve ölçümlerin, uzun soluklu planlamaların, farklı disiplinlerde başarılı mühendislik uygulamaların; bilgi, tecrübe, akıl ve alınteri ile vücut bulduğu gurur verici eserleri olmuştur.

Bu eserler arasında Atatürk, Keban ve Ilısu gibi en büyük; Yusufeli, Ermenek ve Deriner gibi en yüksek barajlar; GAP ve KOP gibi küresel ölçekte emsaline nadir rastlanan bölgesel entegre projeler; Şanlıurfa Tünelleri gibi alanında dünyanın en uzun su tünelleri, KKTC Su Temin Projesi gibi dünyada ilk kez uygulanan sistemleri içeren deniz aşırı projeler ve daha niceleri yer almaktadır.

Ortak bir heyecanla gönül vererek çalışan kadroların hayata geçirdiği bu güzide eserler, ülkemizin su kaynakları potansiyelinin tabiatla uyum içerisinde değerlendirilerek ekonomik ve sosyal yaşama yansıtılması maksadını taşımaktadır. Cumhuriyeti bizlere armağan eden atalarımızın sarsılmaz iradesi ve yeni nesillerin engel tanımaz karakteri bu seçkin eserlerde somutlaşmıştır.

Bu vesileyle ülkemizin aydınlık yarınları için bu eserlerin yapımı esnasında hayatını kaybeden tüm çalışanlarımızı rahmetle anıyor, su yapılarının ülkemize kazandırılmasında emeği bulunan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. 

Cumhuriyetimizin banisi büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere cumhuriyetimizi kuran ve onu yüzüncü yılına taşıyan ecdadımıza en derin saygı ve sonsuz şükranlarımızla…

Cumhuriyetimizin 100. Yıl Dönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!