
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) inşa ettiği hidroelektrik
santraller, karasal ve yüzer GES’ler ile arazi toplulaştırma faaliyetleri
kapsamında sera gazı salınımlarının azaltılmasına önemli katkı sağlayarak gerek
iklim değişikliği ile mücadelede gerekse buzulların korunmasında etkin rol
oynuyor.
Dünya Su Günü her yıl 22 Mart’ta Birleşmiş Milletler (BM)
tarafından belirlenen bir tema vurgusu ile tüm dünyada kutlanıyor. Dünya Su
Gününün bu yılki teması “Buzulların Korunması” olarak belirlendi. Buzullar, hem
küresel iklimin ana belirleyicilerinden biri olması hem su döngüsünde kritik bir
rol oynaması hem de iklim değişikliğinden en çok etkilenen su kütleleri
arasında yer alması bakımından büyük önem taşıyor. Buzulların korunması; iklim
değişikliğiyle mücadele, su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve ekosistemlerin
dengede kalması bakımından kritik bir öneme sahip.
Günümüzde, özellikle insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının
etkisiyle yaşanmakta olan küresel ısınma ve iklim değişikliği sebebiyle
buzullarda, mevsimsel olağan erimelerin ötesine geçen kütle kayıpları meydana
geliyor. Buzulların korunması için sera gazı salınımlarının azaltılmasına
yönelik tedbirlerin alınması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel
enerji üretimindeki payının artırılması gerekiyor.
DSİ inşa ettiği hidroelektrik santraller, karasal ve yüzer
GES’ler ile arazi toplulaştırma faaliyetleri kapsamında sera gazı
salınımlarının azaltılmasına önemli katkı sağlayarak gerek iklim değişikliği
ile mücadelede gerekse buzulların korunmasında etkin bir rol oynuyor.
HES’lerden 41 Milyon Tonluk Karbon Azaltımı
Suyun güçlü ve temiz enerjisini ülke ekonomisine kazandıran
hidroelektrik santraller, enerji üretim sürecinde hiçbir atık maddeye ve karbon
salınımına sebep olmuyor. Günümüz itibariyle DSİ ve özel sektör tarafından inşa
edilen hidroelektrik santrallerin toplam kurulu gücü 32 bin 440 MW ile ülkemizin
toplam elektrik kurulu gücünün yaklaşık %28’ini oluşturuyor. 2024 yılında
ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin %21,5’i HES’lerden elde edildi. Bu
üretim sayesinde atmosfere salınacak karbondioksitten 41 milyon tonluk azaltım
sağlanmış oldu.
DSİ terfili sulamaların enerji ihtiyacını karşılamak
maksadıyla inşa ettiği karasal ve yüzer GES’lerle de sera gazı salınımlarının
azalmasına katkı veriyor. 2024 yılında Keban Barajı rezervuar yüzey alanında
ülkemizin ilk yüzer GES’ini işletmeye alan DSİ; Gaziantep, Adıyaman, Tunceli,
Elazığ ve Afyonkarahisar’da işletmeye aldığı karasal GES’ler ile terfili
sulamaların enerji ihtiyacını yenilenebilir şekilde karşılıyor. DSİ yüzer ve karasal
GES projelerine devam ediyor, bu kapsamda 2025 yılında 150 MW’lik yüzer GES
kapasitesinin devreye alınması planlanıyor.
Arazi Toplulaştırması ile Yakıt Tasarrufu Sağlanıyor
Arazi Toplulaştırması projeleri de sera gazı salınımının
azaltılmasına önemli katkı sağlıyor. Tarımsal üretim girdilerinden önemli
ölçüde tasarruf sağlayan toplulaştırma faaliyetleri, özellikle ulaşım
mesafelerini kısaltan yol çalışmaları ile yakıt sarfiyatını düşürüyor. DSİ
tarafından ülkemizde arazi toplulaştırması tamamlanan 7,59 milyon hektar tarım
alanında elde edilen yakıt tasarrufu hem sera gazı emisyonunun azaltılmasını
hem de akaryakıt ithalatı sebebiyle yurt dışına çıkacak kaynakların yurt içinde
altyapı yatırımlarına aktarılmasını sağlıyor.
Arazi toplulaştırması projeleri; tarımsal verimi artırması ve
suyun tasarruflu kullanılmasını sağlaması yönleriyle de iklim değişikliği ile
mücadelede önemli rol oynuyor.
Türkiye’nin Ortasında Dev Bir Göl
DSİ, yenilenebilir enerji üretimi ve sera gazı salınımlarının
azaltımına yönelik faaliyetlerinin yanı sıra iklim değişikliğine uyum
(adaptasyon) çalışmalarına da faaliyet alanına giren; su depolama kapasitesinin
artırılması, tarımsal sulama, atık su arıtımı ve taşkın kontrolü gibi
çalışmaları ile destek oluyor.
İklim değişikliğinin etkisiyle sıklığı, şiddeti ve etkinlik
alanı artan kurak periyotlar, su depolama tesislerinin önemini giderek
artırıyor. DSİ tarafından 2024 yılı sonuna kadar 1802 adet depolama tesisi
hizmete alınarak 183,4 milyar metreküplük su depolama kapasitesi geliştirildi.
Bu su kütlesi; Ankara, Konya, Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, ve Nevşehir
illerimizin toplam yüzölçümüne eşit bir alanda, 2 metre yüksekliğinde bir göl
oluşturabilecek büyüklüğe sahip. Bu dev su kütlesi, kurak periyotlarda ülkemizin
en büyük güvencesi oluyor.
DSİ depolama tesislerinde biriktirilen suların en verimli
şekilde değerlendirilmesi adına TÜBİTAK iş birliğiyle Akım Tahmin ve Havza
Optimizasyon Modelini, kısa adıyla ATHOM Projesini geliştirdi. ATHOM sayesinde taşkın
riskinin azaltılması, hidroelektrik enerji üretiminin en verimli seviyede
yapılması ve suyun sektörler arasında adil şekilde paylaşılması sağlanıyor.
Atık Sular Can Suyuna Dönüşüyor
DSİ depolama tesislerinde biriktirilen suların minimum
kayıpla tarım arazilerine iletilmesi maksadıyla modern sulama sistemlerini
hayata geçiriyor. 2000’li yılların başında %6 olan basınçlı borulu sulama oranı
günümüz itibarıyla %35’e yükseltildi. İnşaatı devam eden sulama projelerinde bu
oran %95 seviyesine çıkıyor. Yenileme projeleri ile de mevcut iptidai sulama
sistemleri rehabilite edilerek su kayıpları asgariye indiriliyor. Öte yandan yapay
zekâ destekli sulama otomasyonu uygulamalarıyla tarımsal verim artarken su
sarfiyatı azalıyor, daha az su ile daha fazla ve kaliteli ürün almak mümkün
oluyor.
DSİ, arıtılmadan tabiata deşarj edildiği takdirde çevremizi
ve su havzalarımızı kirleten atık suları can suyuna dönüştürüyor. DSİ, inşa
ettiği evsel atık su arıtma tesislerinde arıtılan suların, başta sulama olmak
üzere çeşitli maksatlarla kullanımını ilke edinen bir yaklaşım izliyor. Bu
yaklaşım neticesinde hem su havzaları korunuyor hem çevre kirliliğinin önüne
geçiliyor hem de ilave bir su arzı elde ediliyor. 2024 yılında bu alanda
ülkemizin en büyük atık su sulaması tesisi Afyonkarahisar’da hizmete alındı. Afyonkarahisar-Merkez
Evsel AAT Sulaması kapsamında 9 bin 50 dekar arazi geri kazanılan sular ile
sulanıyor. Bu tip projelerin ülke geneline yaygınlaştırılmasına dönük yoğun
çalışma yürütülüyor.
Öte yandan DSİ, en değerli yeraltı kaynağımız olan yeraltı
sularımızın kalite ve miktar açısından korunmasına ve beslenmesine dönük olarak;
topoğrafik, jeolojik ve jeoteknik yönden uygun olan noktalarda yeraltı barajı
ve yeraltı suyu suni besleme projelerini hayata geçiriyor. DSİ tarafından
günümüze kadar yapımı tamamlanan 145 adet tesis ile 41 bin dekar tarım arazisi
sulamaya açıldı ve vatandaşlarımıza 21,5 milyon metreküp içme suyu temin
edildi. Planlama aşamasında bulunan 97 adet tesisin ise jeolojik-jeoteknik
bakımdan incelemeleri devam ediyor.