32 YAŞINDAKİ ATATÜRK BARAJI'NDAN EKONOMİYE DEV KATKI

25.07.2024 / Gösterim Sayısı : 945 / Arşiv

 

25 Temmuz 1992 yılında düzenlenen merasimle açılışı yapılan Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali (Atatürk Barajı) başta hidroelektrik enerji ve tarımsal sulama olmak üzere faaliyet gösterdiği alanlarda ülke ekonomisine her yıl yaklaşık 1,7 milyar ABD doları katkı sağlıyor.

 

Atatürk Barajı gerek insanı hayrete düşüren boyutları gerekse ekonomik ve sosyal faydaları açısından Türkiye Cumhuriyeti’nin hayata geçirdiği en büyük yatırımlar arasında yer alıyor. Tamamıyla Türk mühendis ve işçisinin emek ve alın teriyle ülkemize kazandırılan bu abidevi eser, ismine yakışır şekilde ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük barajı unvanına sahip ve dünyanın sayılı mühendislik yapısı arasında bulunuyor.

 

Elektrik kurulu gücü, gövde dolgu hacmi ve baraj gölü açısından ülkemizde ve Avrupa’da Atatürk Barajı’ndan daha büyüğü bulunmuyor. Atatürk Barajı dünya çapında da taşkın kontrol hacmi bakımından üçüncü, gövde dolgu hacmi bakımından ise altıncı sırada yer alıyor.

 

DSİ tarafından 1983 yılında inşaatına başlanılan Atatürk Barajı’nda 13 Ocak 1990 tarihinde su tutulmaya başlandı ve zamanla bölge halkının “deniz” olarak andığı 817 kilometrekarelik devasa baraj gölü ortaya çıktı. İnsan eliyle yapılmış olmasına rağmen Atatürk Baraj Gölü; Van Gölü ve Tuz Gölü gibi doğal göllerin ardından ülkemizin en büyük üçüncü gölü oldu. Atatürk Barajı, depoladığı su miktarı açısından da eşsiz bir konumda bulunuyor. Baraj rezervuarında depolanan 48,7 milyar metreküp su, ülkemizin toplam su depolama kapasitesinin yaklaşık %26’sını oluşturuyor. Bu müthiş su kütlesi, başta hidroelektrik enerji üretimi ve tarım olmak üzere; su ürünleri üretimi, ulaşım, suyolu taşımacılığı ve turizm gibi sektörlerin hizmetine sunuluyor.

 

500 Milyar TL’lik Enerji Üretimi

 

Atatürk Barajı dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Süleyman Demirel’in yanı sıra çok sayıda yabancı devlet başkanı ve üst düzey yetkilisinin katılımıyla 25 Temmuz 1992 tarihinde düzenlenen merasimle hizmete açıldı ve ilk ünite devreye alınarak tesis elektrik enerjisi üretimine başladı.

 

Atatürk Barajı’nın 8 türbinden oluşan hidroelektrik santrali toplam 2400 MW kurulu güce sahip. Son türbinin 10 Eylül 1994 tarihinde devreye alınmasıyla birlikte tesis tam kapasite elektrik üretimine başladı. Atatürk Barajı ve HES yıllık 8,9 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahip. Dev tesis bu özelliği ile ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük hidroelektrik santrali konumunda bulunuyor. Atatürk Barajı ilk türbinin devreye alınarak enerji üretmeye başladığı 1992 yılından bu yana toplam yaklaşık 210 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üreterek, milli ekonomiye yalnızca elektrik enerjisi üretiminden yaklaşık 500 milyar TL katkı sağladı.

 

Milli Ekonomiye Her Yıl Yaklaşık 1,7 Milyar Dolar Katkı

 

Atatürk Barajı müthiş enerji üretiminin yanında ülke tarımı ve gıda güvenliği açısından da son derece önemli bir işleve sahip. Tesis ile Fırat Nehri’nin sularından ilk defa sulama maksatlı faydalanılması imkânı doğdu. Atatürk Barajı’ndan yapılacak sulama sahası 800 bin hektar ile ülkemizin ekonomik olarak sulanabilir arazisi olan 8,5 milyon hektarın yaklaşık %10’unu oluşturuyor.

 

Atatürk Barajı’nda depolanan sular 1995 yılından itibaren tarım arazileriyle buluşmaya başladı. O tarihten bu yana sulanan arazi miktarı sürekli arttı ve günümüz itibariyle yaklaşık 450 bin hektara ulaştı. Atatürk Barajı 1995 yılından günümüze kadar tarımsal sulamadan ülke ekonomisine toplam yaklaşık 423 milyar TL katkı sağladı.

 

Öte yandan Atatürk Baraj Gölünde çeşitli türlerde balık yetiştiriciliği ve avcılık da yapılıyor. Özellikle sazan türü balıklar yetiştirilerek bölgenin gıda çeşitliliğine ve yeni iş alanlarına kavuşmasına katkı sağlanıyor. Bunun yanında baraj gölünün çeşitli kesimlerinde tesis edilen iskeleler vasıtasıyla hem yolcu hem de yük taşımacılığı yapılıyor. Atatürk Barajı her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti de ağırlıyor.

Atatürk Barajı’nın, enerji ve tarımsal sulama başta olmak üzere taşkın kontrol ve diğer gelir getirici faaliyetlerle birlikte milli ekonomiye her yıl yaklaşık 1,7 milyar ABD doları tutarında katkı sağladığı hesaplanıyor. Bu katkı sulama sahasının tamamına su iletilmesiyle daha da artacak.

Atatürk Barajı işletme ömrü açısından da dünyadaki şanslı barajlar arasında yer alıyor. Çünkü Fırat nehri üzerinde Atatürk Barajı’nın akış yukarısında inşa edilen Keban ve Karakaya gibi büyük barajlar, filtre görevi görerek baraj rezervuarının rusubatla dolmasını engelliyor. Bu avantaj sayesinde Atatürk Barajı daha uzun yıllar ülke ekonomisine katkı sağlamaya ve ülkemizde inşa edilen en büyük mühendislik eseri olarak Ulu Önderin ismini yaşatmaya devam edecek.