34 ADET HİDROELEKTRİK SANTRAL CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN HİMAYELERİNDE HİZMETE ALINDI

12.08.2022 / Gösterim Sayısı : 3597 / Arşiv

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Devlet Su İşleri tarafından yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralin açılış törenine katıldı.

Kamu özel sektör iş birliğiyle 20 farklı ilimizde faaliyete geçecek 34 hidroelektrik santralimiz, 653 kilovatsaat kurulu güce ve yıllık 2,3 milyar kilovatsaat enerji üretim kapasitesine sahiptir. Yatırım bedeli 16 milyar lirayı bulan bu santraller ülkemize yıllık 2,7 milyar lira ekonomik fayda sağlayacaktır. Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik santrallerimiz ardından uzun yıllar boyunca ekonomimize katma değer sağlamaya devam edecektir.

Açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma gerçekleştirdi. Suyun, dünyanın ve insanlığın en kıymetli kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Erdoğan, hayatın, sağlığın, kalkınmanın ve yaşanabilir çevrenin vazgeçilmezi olan su kaynaklarının kuraklığın ve yoksulluğun önüne geçtiğini belirtti.

En küçüğünden en büyüğüne kadar tüm canlıların hayat kaynağı olan suyun her damlasının değerini çok iyi bilmek gerektiğini anlatan Erdoğan, tüm bunlar yanında suyun enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar pek çok alanda ekonomik değere sahip olduğunu söyledi.

Erdoğan, kalkınmanın temel altyapısı olan nüfus artışı ve teknolojideki gelişmelerle her geçen gün daha çok ihtiyaç duyulan enerjinin en önemli kaynaklarından birinin de su olduğunu dile getirdi.

"Hidroelektrik Yatırımları Seferberliği Başlattık"

Petrol, kömür, doğal gaz gibi dünyanın sınırlı kaynaklarını hoyratça tüketen fosil yakıtların tersine suyun yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üstelik fosil yakıtlar, hava kirliliğinden, küresel ısınmaya kadar pek çok soruna da yol açmaktadır. İklim değişikliği tartışmaları, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının ehemmiyetini daha da artırmaktadır. Ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji üretiminde en önemli imkanı su kaynaklarıdır. Coğrafyamızın yapısı bize bu konuda ciddi avantajlar sağlıyor. Sudan elektrik üretimi, çevre kirliliğine yol açmayan, kullanılan suyun miktarını azaltmayan ve kalitesini bozmayan özelliğiyle öne çıkmaktadır.

Hidroelektrik santralleri için kurulan barajlar, sulamadan balıkçılığa ilave pek çok imkanı beraberinde getiriyor. Türkiye gibi kaynakları sınırlı bir ülke için sudan elektrik üretimi sayesinde yurt içinde kalan paranın kritik kalkınma yatırımlarında kullanılması en az diğer hususlar kadar önemlidir. Hükümete geldiğimizde bu anlayışla hidroelektrik yatırımları seferberliği başlattık."

Erdoğan, kamunun bu yatırımlarla görevli kuruluşu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yanında özel sektörü de etkin şekilde hidroelektrik santralleri inşasına yönelttiklerini ifade etti.

Yusufeli Barajı'nda Sona Gelindi

Ilısu Prof. Doktor Veysel Eroğlu, Deriner, Ermenek, Borçka, Batman ve Obruk gibi yüksek kapasiteli hidroelektrik santrallerini ülkeye kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin elektrik üretim kapasitesine yıllık 1,9 milyar kilovatsaate yakın katkı sağlayacak en yüksek barajımız Yusufeli de bitme aşamasına gelmiştir." dedi.

Hidroelektrik potansiyelini daha hızlı harekete geçirmek için 2003 yılında özel sektörün bu alandaki yatırımlarının önünü açarak tarihi bir adım attıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Böylece hidroelektrik üretim kapasitemizi kısa sürede 2,5 kat artırarak 44 milyar kilovatsaatten 110 milyar kilovatsaate çıkardık. Hali hazırda ülkemizin toplam kurulu gücünün üçte birini hidroelektrik oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle ülkemizde yanan her 3 lambadan birinin elektriği, su kaynaklarımızdan gelmektedir. Bugün dünyada 9'uncu sırada yer aldığımız hidroelektrik gücümüze, 34 yeni tesis daha kazandırıyoruz. Kamu özel sektör iş birliğiyle 20 farklı ilimizde faaliyete geçecek 34 hidroelektrik santralimiz, 653 kilovatsaat kurulu güce ve yıllık 2,3 milyar kilovatsaat enerji üretim kapasitesine sahiptir. Yatırım bedeli 16 milyar lirayı bulan bu santraller ülkemize yıllık 2,7 milyar lira ekonomik fayda sağlayacaktır. Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik santrallerimiz ardından uzun yıllar boyunca ekonomimize katma değer sağlamaya devam edecektir."

Erdoğan, son 20 yılda ülkeye, bugün açılışını yapacaklarıyla birlikte 605 yeni hidroelektrik santrali kazandırmak ve toplam rakamı 730'a çıkarmakla gurur duyduklarını dile getirdi.

"Suyunuz Varsa Medenisiniz"

Kendi hükümetlerinden önce bu sayının sadece 125 olduğunu da hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sulama ve içme suyu amaçlı olanlarla birlikte şimdi toplam baraj sayımız 930'u bulmuştur. Ülkemizin toplam su depolama kapasitesini 180 milyar metreküpün üzerine çıkarmamız sayesinde en kurak mevsimlerde bile artık susuzluk yaşamıyoruz. Tabii hidroelektrik santralleri için inşa ettiğimiz barajların önemli bir kısmı şehirlerimize içme suyu sağlama ve sulama amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Sayısını 370'e çıkardığımız tesislerle ülkemiz nüfusunun üçte ikisine toplamda 4,9 milyar metreküp sağlıklı ve sürekli içme suyu sağlayacak yatırımlar yaptık. Hep şunu söyledim, su medeniyettir. Suyunuz varsa medenisiniz, suyunuz yoksa gayri medenisiniz. Hatta ülkemiz sınırlarını da aşıp denizin altına döşediğimiz borularla KKTC'ye suyu götürdük. Laf üretmedik, iş ürettik."

Dere ıslah çalışmalarının sayısını 5 binden 10 bin 267 seviyesine çıkartarak hem yerleşim birimlerini hem arazileri koruduklarını belirten Erdoğan, "Sulamaya açılan arazi büyüklüğümüzü 6,85 milyon hektara yükselttik. Ayırdığımız ciddi miktardaki kaynaklarla ülkemizin en büyük kalkınma projesi, GAP'ı hızlandırdık." diye konuştu.

GAP'ın en büyük adımlarından biri olan 8 baraj ve 23 sulama tesisinden oluşan Silvan Projesi'ni de süratle tamamlayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Projenin ana yapısı olan ve ülkemizin Atatürk Barajı'ndan sonraki 2'nci büyük eseri olacak Silvan Barajı yakında su tutmaya ve enerji üretmeye başlıyor. Barajdaki suları şebekelere aktaracak, Babakaya Tüneli'nin ilk tüpünde, bu yıl sonunda artık ışık görülecek." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamındaki diğer barajları ve sulama tesislerini de hızla inşa ederek 2 milyon 350 bin dekar araziyi sulayacak, 305 bin istihdam oluşturacak Silvan Projesi'ni ülkeye kazandırmakta kararlı olduklarını söyledi.

Türkiye'nin sınırlı su kaynaklarını en verimli şekilde kullanacak yatırımları hızla yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini anlatan Erdoğan, iklim değişikliği gibi küresel tehditlerin giderek daha çok konuşulmaya ve hatta emarelerinin görülmeye başlandığı bir dönemde bu yatırımların değerinin daha iyi anlaşılacağını belirtti.

 "Bu Ülke İçin Tuğla Üstüne Tuğla Koyan Herkesin Başımızın Üzerinde Yeri Vardır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını tüm imkanlarla teşvik edip, yaygınlaştırdıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme stratejisine dayanan ekonomi programımızın ne kadar doğru olduğu, yaşanan her gelişmeyle bir kez daha görülüyor. Bizim en büyük gücümüz milletimizin her bir ferdidir, emekçisinden girişimcisine iş dünyamızdır. Bu ülke için bu millet için tuğla üstüne tuğla koyan herkesin başımızın üzerinde yeri vardır."

Erdoğan, 34 hidroelektrik santralin Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyerek, yatırımlarıyla ülkeye katkı sağlayan girişimcileri tebrik etti.

 

34 hidroelektrik santralin açılış töreninde Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, yaptığı konuşmada suyun hayati öneme sahip olduğunu ve bütün üretim süreçlerinin ana girdilerinden birini oluşturduğunu bildirdi.

Suyun tarımın da ekonominin de can damarı olduğunu vurgulayan Kirişci, "Suyun güçlü etkisini yurt sathına yaymayı hedefleyen DSİ, dünyada ilk kez uygulanan projeleri, en büyük barajları, en uzun sulama kanallarını, içme suyu tünellerini ve hidroelektrik santrallerini milletimizin istifadesine sunmuştur." ifadesini kullandı.

Kirişci, ülkenin yıllık 112 milyar metreküp teknik ve ekonomik su rezerviyle dünyada 41. sırada olduğunu aktararak ancak kişi başına düşen yıllık 1330 metreküp su miktarıyla su stresi altında bir ülke olduğuna dikkati çekti. Ülke olarak Akdeniz havzasında bulunulması dolayısıyla iklim değişikliğinin etkilerinin, birçok ülkeye göre daha yoğun hissedildiğini vurgulayan Kirişci, "Kısacası, bundan sonra suyumuzu kullanırken muslukları sonuna kadar açmamalıyız, tarlaları gelişi güzel sulamamalıyız, doğru yönetmeliyiz, israf etmeyerek verimli kullanmalıyız." diye konuştu.

20 Yılda Devasa Tesisleri Ülkeye Kazandırdık

Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle son 20 yılda devasa tesisleri ülkeye kazandırdıklarını aktararak DSİ'nin kuruluşundan bugüne tamamlanan tesislerin yüzde 55'inin AK Parti iktidarı döneminde gerçekleştirildiğini anlattı. Hayata geçirilen projelere değinen Bakan Kirişci, şöyle devam etti:

"DSİ Genel Müdürlüğü, 1954'ten bu yana su kaynaklarının geliştirilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle oluşan kuraklıktan dolayı depolama tesislerimizin önemi giderek artmaktadır. Yağışlı dönemlerde barajlarımızda ve göletlerimizde biriktirdiğimiz sular, kurak dönemlerde vatandaşlarımızın istifadesine sunulmaktadır. Depolama tesislerimiz, başta içme ve kullanma suyu temini olmak üzere tarımsal sulama, hidroelektrik enerji üretimi ve taşkın kontrolü gibi hayati meselelerde kilit rol üstlenmekte. Ayrıca depolama tesislerimizde balıkçılık, su ürünleri üretimi, turizm ve suyolu taşımacılığı gibi gelir getirici faaliyetler de yapılmakta. Bu çerçevede ülkemizde DSİ Genel Müdürlüğü eliyle irili ufaklı yüzlerce baraj inşa edilmiştir. Türkiye, barajlar konusunda dünyada saygın ülkelerin en başında gelmektedir."

Tarımsal Sulama Yatırımları

Kirişci, su denilince akla gelen sektörlerden birinin de tarım olduğuna işaret ederek ülkede 85 milyon dekar arazinin sulanabilir durumda olduğunu ve bunların da yüzde 80'inin sulamaya açıldığını söyledi.

Böylece 6,2 milyon kişiye istihdam sağlandığını ve ekonomiye ise yılda 150 milyar lira ek katkı sunulduğunu dile getiren Kirişci, "Hizmete alınan sulama projeleriyle ülkemiz tarımsal hasılada dünyada 10. sıraya yükselmiştir. Hedefimiz, sulanması gereken 16,5 milyon dekar araziyi de bir an önce suya kavuşturmaktır. Suyu tasarruflu kullanmak için son 20 yılda tarımsal sulamada damla ve yağmurlama gibi modern sulama sistemlerine ağırlık verdik. Yüzde 6 olan modern sulama sistemlerinin oranını yüzde 31'e yükselttik. İnşaatı devam eden sulama projeleriyle inşallah bu oran yüzde 94 seviyesine çıkacaktır." diye konuştu.

Vahit Kirişci, bir başka önemli faaliyet alanlarının da içme suyu temini olduğunu vurgulayarak Bakanlık olarak suyu milletle buluşturmak için çalıştıklarını belirtti.

Hazırladıkları ve zaman içinde değişen şartlara göre güncelledikleri İçme Suyu Eylem Planları ile illerin, 20, 30 ve 50 yıllık içme suyu ihtiyaçlarını planladıklarını söyleyen Kirişci, "Genel Müdürlüğümüz kurulduğu günden bugüne 5 bin 445 kilometre isale hattı inşa etmiştir. Bunun yüzde 60'dan fazlası olan 3 bin 300 kilometrelik kısmını son 20 yılda hizmete aldık. Bu isale hatları ile ülkemizi neredeyse Edirne'den Kars'a 2 defa kat ettik. Hizmete aldığımız içme suyu tesisleri ile yaklaşık 45 milyon vatandaşımıza sağlıklı içme suyu temin ettik." değerlendirmesinde bulundu.

34 Adet Tesisle Ülkemizin Yıllık Enerji İhtiyacının Yüzde 1'i Karşılanacak

Kirişci, suyun gücünden enerji üretiminde de faydalandıklarını anlatarak karbon salınımı sıfır olan, çevreci hidroelektrik santrallerini hızla devreye aldıklarına işaret etti.

Ülkenin teknik, ekonomik, hidroelektrik enerji potansiyelinin yıllık 180 milyar kilovatsaat olduğunu dile getiren Kirişci, "DSİ ve özel sektör iş birliğiyle bugüne kadar hidroelektrik enerji potansiyelimizin yüzde 60'ı kullanılabilir hale gelmiştir. Bugün ülke kalkınmasına büyük ivme kazandıran bu tesislere zatı devletlerinin himayesinde yenilerini ekliyoruz. Ülkemizin 20 şehrinde bulunan 34 adet hidroelektrik santralinin kurulu gücü 653 megavat, üretimleri ise yıllık 2 milyar 300 milyon kilovattır. Bu miktar 1 milyon kişinin yıllık enerji tüketimine denk gelmektedir. Yaklaşık 16 milyar liraya mal olan bu tesislerin ekonomiye katkısı ise yıllık 2,7 milyar liradır. Bugün zatıalinizin teşrifleriyle açılışını yaptığımız 34 adet tesisle ülkemizin yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 1'i karşılanacaktır. Bu 34 adet tesisin üretim kapasitesi ise bugüne kadar devreye alınan hidroelektrik enerji tesislerinin yaklaşık yüzde 2,5'lik kısmına tekabül etmektedir." dedi.

Kirişci, taşkınlarla mücadelenin de çalışma alanlarının başında geldiğini belirterek DSİ'nin bugüne kadar 10 binden fazla taşkın koruma tesisi inşa ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle DSİ'nin makine parkına son 1 yılda 700'den fazla araç alındığını ifade eden Kirişci, şunları kaydetti:

"Milletçe, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın artırılması için verdiğiniz kararlı mücadeleye şahidiz. Bakanlık olarak, suyun gücünü teknolojiyle buluşturma konusundaki rolümüz ve çabalarımızla bu sürecin bir parçasıyız. Bundan onur duymaktayız. Tesislerin ülkemize kazandırılmasında emeği bulunan mühendisinden işçisine, teknisyeninden operatörüne, bütün çalışanlarımıza teşekkür ediyorum."

 

Yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralin açılış töreninde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün hizmetlerini anlatan video izletildi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin konuşmalarının ardından Muş Alparslan-2 Barajı ile Eskişehir Gürsöğüt Barajı'nın açılışı canlı bağlantı ile gerçekleştirildi.

Muş Alparslan-2 Barajı'nın görüntülerini izleyen Erdoğan, "İşte bu ovalar kuruydu. Şimdi bambaşka oldu. Su hayattır, su medeniyettir. İşte burada bunu görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, DSİ Genel Müdürü Prof Dr. Lütfi Akca ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yaptığı duanın ardından kurdele keserek toplu açılış gerçekleştirdi.