Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre
ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Devlet Su İşleri tarafından yapımı tamamlanan
34 hidroelektrik santralin açılış törenine katıldı.
Kamu özel sektör iş birliğiyle 20 farklı ilimizde
faaliyete geçecek 34 hidroelektrik santralimiz, 653 kilovatsaat kurulu güce ve
yıllık 2,3 milyar kilovatsaat enerji üretim kapasitesine sahiptir. Yatırım
bedeli 16 milyar lirayı bulan bu santraller ülkemize yıllık 2,7 milyar lira
ekonomik fayda sağlayacaktır. Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik
santrallerimiz ardından uzun yıllar boyunca ekonomimize katma değer sağlamaya
devam edecektir.
Açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir
konuşma gerçekleştirdi. Suyun, dünyanın ve insanlığın en kıymetli
kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Erdoğan, hayatın, sağlığın, kalkınmanın
ve yaşanabilir çevrenin vazgeçilmezi olan su kaynaklarının kuraklığın ve
yoksulluğun önüne geçtiğini belirtti.
En küçüğünden en büyüğüne kadar tüm canlıların hayat
kaynağı olan suyun her damlasının değerini çok iyi bilmek gerektiğini anlatan
Erdoğan, tüm bunlar yanında suyun enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar pek
çok alanda ekonomik değere sahip olduğunu söyledi.
Erdoğan, kalkınmanın temel altyapısı olan
nüfus artışı ve teknolojideki gelişmelerle her geçen gün daha çok ihtiyaç duyulan
enerjinin en önemli kaynaklarından birinin de su olduğunu dile getirdi.
Petrol, kömür, doğal gaz gibi dünyanın sınırlı
kaynaklarını hoyratça tüketen fosil yakıtların tersine suyun yenilenebilir bir enerji
kaynağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üstelik fosil yakıtlar, hava
kirliliğinden, küresel ısınmaya kadar pek çok soruna da yol açmaktadır. İklim
değişikliği tartışmaları, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının ehemmiyetini
daha da artırmaktadır. Ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji üretiminde en
önemli imkanı su kaynaklarıdır. Coğrafyamızın yapısı bize bu konuda ciddi
avantajlar sağlıyor. Sudan elektrik üretimi, çevre kirliliğine yol açmayan,
kullanılan suyun miktarını azaltmayan ve kalitesini bozmayan özelliğiyle öne
çıkmaktadır.
Hidroelektrik santralleri için kurulan
barajlar, sulamadan balıkçılığa ilave pek çok imkanı beraberinde getiriyor.
Türkiye gibi kaynakları sınırlı bir ülke için sudan elektrik üretimi sayesinde
yurt içinde kalan paranın kritik kalkınma yatırımlarında kullanılması en az
diğer hususlar kadar önemlidir. Hükümete geldiğimizde bu anlayışla
hidroelektrik yatırımları seferberliği başlattık."
Erdoğan, kamunun bu yatırımlarla görevli
kuruluşu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yanında özel sektörü de etkin şekilde
hidroelektrik santralleri inşasına yönelttiklerini ifade etti.
Ilısu Prof. Doktor Veysel Eroğlu, Deriner,
Ermenek, Borçka, Batman ve Obruk gibi yüksek kapasiteli hidroelektrik
santrallerini ülkeye kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin
elektrik üretim kapasitesine yıllık 1,9 milyar kilovatsaate yakın katkı
sağlayacak en yüksek barajımız Yusufeli de bitme aşamasına gelmiştir."
dedi.
Hidroelektrik potansiyelini daha hızlı
harekete geçirmek için 2003 yılında özel sektörün bu alandaki yatırımlarının
önünü açarak tarihi bir adım attıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Böylece hidroelektrik üretim
kapasitemizi kısa sürede 2,5 kat artırarak 44 milyar kilovatsaatten 110 milyar
kilovatsaate çıkardık. Hali hazırda ülkemizin toplam kurulu gücünün üçte birini
hidroelektrik oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle ülkemizde yanan her 3
lambadan birinin elektriği, su kaynaklarımızdan gelmektedir. Bugün dünyada
9'uncu sırada yer aldığımız hidroelektrik gücümüze, 34 yeni tesis daha
kazandırıyoruz. Kamu özel sektör iş birliğiyle 20 farklı ilimizde faaliyete
geçecek 34 hidroelektrik santralimiz, 653 kilovatsaat kurulu güce ve yıllık 2,3
milyar kilovatsaat enerji üretim kapasitesine sahiptir. Yatırım bedeli 16
milyar lirayı bulan bu santraller ülkemize yıllık 2,7 milyar lira ekonomik
fayda sağlayacaktır. Kendilerini 6 yılda amorti edecek hidroelektrik
santrallerimiz ardından uzun yıllar boyunca ekonomimize katma değer sağlamaya
devam edecektir."
Erdoğan, son 20 yılda ülkeye, bugün açılışını
yapacaklarıyla birlikte 605 yeni hidroelektrik santrali kazandırmak ve toplam
rakamı 730'a çıkarmakla gurur duyduklarını dile getirdi.
Kendi hükümetlerinden önce bu sayının sadece
125 olduğunu da hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sulama ve içme suyu amaçlı olanlarla
birlikte şimdi toplam baraj sayımız 930'u bulmuştur. Ülkemizin toplam su
depolama kapasitesini 180 milyar metreküpün üzerine çıkarmamız sayesinde en
kurak mevsimlerde bile artık susuzluk yaşamıyoruz. Tabii hidroelektrik
santralleri için inşa ettiğimiz barajların önemli bir kısmı şehirlerimize içme
suyu sağlama ve sulama amaçlı olarak da kullanılmaktadır. Sayısını 370'e
çıkardığımız tesislerle ülkemiz nüfusunun üçte ikisine toplamda 4,9 milyar
metreküp sağlıklı ve sürekli içme suyu sağlayacak yatırımlar yaptık. Hep şunu
söyledim, su medeniyettir. Suyunuz varsa medenisiniz, suyunuz yoksa gayri
medenisiniz. Hatta ülkemiz sınırlarını da aşıp denizin altına döşediğimiz
borularla KKTC'ye suyu götürdük. Laf üretmedik, iş ürettik."
Dere ıslah çalışmalarının sayısını 5 binden 10 bin 267
seviyesine çıkartarak hem yerleşim birimlerini hem arazileri koruduklarını
belirten Erdoğan, "Sulamaya açılan arazi büyüklüğümüzü 6,85 milyon hektara
yükselttik. Ayırdığımız ciddi miktardaki kaynaklarla ülkemizin en büyük
kalkınma projesi, GAP'ı hızlandırdık." diye konuştu.
GAP'ın en büyük adımlarından biri olan 8 baraj
ve 23 sulama tesisinden oluşan Silvan Projesi'ni de süratle tamamlayacaklarını
dile getiren Erdoğan, "Projenin ana yapısı olan ve ülkemizin Atatürk
Barajı'ndan sonraki 2'nci büyük eseri olacak Silvan Barajı yakında su tutmaya
ve enerji üretmeye başlıyor. Barajdaki suları şebekelere aktaracak, Babakaya
Tüneli'nin ilk tüpünde, bu yıl sonunda artık ışık görülecek." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamındaki
diğer barajları ve sulama tesislerini de hızla inşa ederek 2 milyon 350 bin
dekar araziyi sulayacak, 305 bin istihdam oluşturacak Silvan Projesi'ni ülkeye
kazandırmakta kararlı olduklarını söyledi.
Türkiye'nin sınırlı su kaynaklarını en verimli
şekilde kullanacak yatırımları hızla yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini
anlatan Erdoğan, iklim değişikliği gibi küresel tehditlerin giderek daha çok
konuşulmaya ve hatta emarelerinin görülmeye başlandığı bir dönemde bu yatırımların
değerinin daha iyi anlaşılacağını belirtti.
"Bu Ülke İçin Tuğla Üstüne Tuğla Koyan
Herkesin Başımızın Üzerinde Yeri Vardır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güneş ve rüzgar gibi
yenilenebilir enerji kaynaklarını tüm imkanlarla teşvik edip,
yaygınlaştırdıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve
cari fazlayla ülkemizi büyütme stratejisine dayanan ekonomi programımızın ne
kadar doğru olduğu, yaşanan her gelişmeyle bir kez daha görülüyor. Bizim en
büyük gücümüz milletimizin her bir ferdidir, emekçisinden girişimcisine iş
dünyamızdır. Bu ülke için bu millet için tuğla üstüne tuğla koyan herkesin
başımızın üzerinde yeri vardır."
Erdoğan, 34 hidroelektrik santralin Türkiye'ye
hayırlı olmasını dileyerek, yatırımlarıyla ülkeye katkı sağlayan girişimcileri
tebrik etti.
34 hidroelektrik
santralin açılış töreninde Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, yaptığı
konuşmada suyun hayati öneme sahip olduğunu ve bütün üretim süreçlerinin ana
girdilerinden birini oluşturduğunu bildirdi.
Suyun tarımın da ekonominin de can damarı olduğunu
vurgulayan Kirişci, "Suyun güçlü etkisini yurt sathına yaymayı
hedefleyen DSİ, dünyada ilk kez uygulanan projeleri, en büyük barajları, en
uzun sulama kanallarını, içme suyu tünellerini ve hidroelektrik santrallerini
milletimizin istifadesine sunmuştur." ifadesini kullandı.
Kirişci, ülkenin yıllık 112 milyar metreküp teknik ve ekonomik su rezerviyle
dünyada 41. sırada olduğunu aktararak ancak kişi başına düşen yıllık 1330
metreküp su miktarıyla su stresi altında bir ülke olduğuna dikkati çekti. Ülke
olarak Akdeniz havzasında bulunulması dolayısıyla iklim değişikliğinin
etkilerinin, birçok ülkeye göre daha yoğun hissedildiğini
vurgulayan Kirişci, "Kısacası, bundan sonra suyumuzu kullanırken
muslukları sonuna kadar açmamalıyız, tarlaları gelişi güzel sulamamalıyız,
doğru yönetmeliyiz, israf etmeyerek verimli kullanmalıyız." diye konuştu.
20 Yılda Devasa Tesisleri Ülkeye
Kazandırdık
Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle son 20 yılda
devasa tesisleri ülkeye kazandırdıklarını aktararak DSİ'nin kuruluşundan bugüne
tamamlanan tesislerin yüzde 55'inin AK Parti iktidarı döneminde
gerçekleştirildiğini anlattı. Hayata geçirilen projelere değinen Bakan
Kirişci, şöyle devam etti:
"DSİ Genel Müdürlüğü, 1954'ten bu yana su kaynaklarının
geliştirilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Günümüzde küresel ısınma ve iklim
değişikliğinin etkisiyle oluşan kuraklıktan dolayı depolama tesislerimizin
önemi giderek artmaktadır. Yağışlı dönemlerde barajlarımızda ve göletlerimizde
biriktirdiğimiz sular, kurak dönemlerde vatandaşlarımızın istifadesine
sunulmaktadır. Depolama tesislerimiz, başta içme ve kullanma suyu temini olmak
üzere tarımsal sulama, hidroelektrik enerji üretimi ve taşkın kontrolü gibi
hayati meselelerde kilit rol üstlenmekte. Ayrıca depolama tesislerimizde
balıkçılık, su ürünleri üretimi, turizm ve suyolu taşımacılığı gibi gelir
getirici faaliyetler de yapılmakta. Bu çerçevede ülkemizde DSİ Genel Müdürlüğü
eliyle irili ufaklı yüzlerce baraj inşa edilmiştir. Türkiye, barajlar konusunda
dünyada saygın ülkelerin en başında gelmektedir."
Tarımsal Sulama Yatırımları
Kirişci, su denilince akla gelen sektörlerden birinin de tarım olduğuna
işaret ederek ülkede 85 milyon dekar arazinin sulanabilir durumda olduğunu ve
bunların da yüzde 80'inin sulamaya açıldığını söyledi.
Böylece 6,2 milyon kişiye istihdam sağlandığını ve ekonomiye ise yılda 150
milyar lira ek katkı sunulduğunu dile getiren Kirişci, "Hizmete
alınan sulama projeleriyle ülkemiz tarımsal hasılada dünyada 10. sıraya
yükselmiştir. Hedefimiz, sulanması gereken 16,5 milyon dekar araziyi de bir an
önce suya kavuşturmaktır. Suyu tasarruflu kullanmak için son 20 yılda tarımsal
sulamada damla ve yağmurlama gibi modern sulama sistemlerine ağırlık verdik.
Yüzde 6 olan modern sulama sistemlerinin oranını yüzde 31'e yükselttik. İnşaatı
devam eden sulama projeleriyle inşallah bu oran yüzde 94 seviyesine
çıkacaktır." diye konuştu.
Vahit Kirişci, bir başka önemli faaliyet alanlarının da içme suyu temini
olduğunu vurgulayarak Bakanlık olarak suyu milletle buluşturmak için
çalıştıklarını belirtti.
Hazırladıkları ve zaman içinde değişen şartlara göre güncelledikleri İçme
Suyu Eylem Planları ile illerin, 20, 30 ve 50 yıllık içme suyu ihtiyaçlarını
planladıklarını söyleyen Kirişci, "Genel Müdürlüğümüz kurulduğu
günden bugüne 5 bin 445 kilometre isale hattı inşa etmiştir. Bunun yüzde 60'dan
fazlası olan 3 bin 300 kilometrelik kısmını son 20 yılda hizmete aldık. Bu
isale hatları ile ülkemizi neredeyse Edirne'den Kars'a 2 defa kat ettik.
Hizmete aldığımız içme suyu tesisleri ile yaklaşık 45 milyon vatandaşımıza
sağlıklı içme suyu temin ettik." değerlendirmesinde bulundu.
34 Adet Tesisle Ülkemizin Yıllık
Enerji İhtiyacının Yüzde 1'i Karşılanacak
Kirişci, suyun gücünden enerji üretiminde de faydalandıklarını anlatarak
karbon salınımı sıfır olan, çevreci hidroelektrik santrallerini hızla devreye
aldıklarına işaret etti.
Ülkenin teknik, ekonomik, hidroelektrik enerji potansiyelinin yıllık 180
milyar kilovatsaat olduğunu dile getiren Kirişci, "DSİ ve özel sektör
iş birliğiyle bugüne kadar hidroelektrik enerji potansiyelimizin yüzde 60'ı
kullanılabilir hale gelmiştir. Bugün ülke kalkınmasına büyük ivme kazandıran bu
tesislere zatı devletlerinin himayesinde yenilerini ekliyoruz. Ülkemizin 20
şehrinde bulunan 34 adet hidroelektrik santralinin kurulu gücü 653 megavat,
üretimleri ise yıllık 2 milyar 300 milyon kilovattır. Bu miktar 1 milyon
kişinin yıllık enerji tüketimine denk gelmektedir. Yaklaşık 16 milyar liraya
mal olan bu tesislerin ekonomiye katkısı ise yıllık 2,7 milyar liradır. Bugün
zatıalinizin teşrifleriyle açılışını yaptığımız 34 adet tesisle ülkemizin
yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 1'i karşılanacaktır. Bu 34 adet
tesisin üretim kapasitesi ise bugüne kadar devreye alınan hidroelektrik enerji
tesislerinin yaklaşık yüzde 2,5'lik kısmına tekabül etmektedir." dedi.
Kirişci, taşkınlarla mücadelenin de çalışma alanlarının başında geldiğini
belirterek DSİ'nin bugüne kadar 10 binden fazla taşkın koruma tesisi inşa
ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekleriyle DSİ'nin makine parkına
son 1 yılda 700'den fazla araç alındığını ifade eden Kirişci, şunları
kaydetti:
"Milletçe, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın artırılması
için verdiğiniz kararlı mücadeleye şahidiz. Bakanlık olarak, suyun gücünü
teknolojiyle buluşturma konusundaki rolümüz ve çabalarımızla bu sürecin bir
parçasıyız. Bundan onur duymaktayız. Tesislerin ülkemize kazandırılmasında
emeği bulunan mühendisinden işçisine, teknisyeninden operatörüne, bütün
çalışanlarımıza teşekkür ediyorum."
Yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralin açılış
töreninde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün hizmetlerini anlatan video
izletildi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve
Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin konuşmalarının ardından
Muş Alparslan-2 Barajı ile Eskişehir Gürsöğüt Barajı'nın açılışı canlı bağlantı
ile gerçekleştirildi.
Muş Alparslan-2 Barajı'nın görüntülerini izleyen
Erdoğan, "İşte bu ovalar kuruydu. Şimdi bambaşka oldu. Su hayattır, su
medeniyettir. İşte burada bunu görüyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, DSİ Genel Müdürü
Prof Dr. Lütfi Akca ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yaptığı
duanın ardından kurdele keserek toplu açılış gerçekleştirdi.