BM verilerine göre son 20
yılda su kaynaklı zararların, afetlerin ve maddi, manevi kayıpların arttığı
görülmektedir. Bu sebeple su yatırımlarının afetlere dayanıklı biçimde
yapılması ve her ülkenin afet risk azaltım stratejisinin bulunması gerektiği
görüşü ağır basmalıdır.
Bu çalıştayda kadim
kültürümüzün rahmet olarak nitelendirdiği yağmurun taşkın olup afete
dönüşmesinin nedenlerini ve çözüm önerilerini masaya yatırılmıştır.
Ülkemizde son yıllarda
sel ve taşkın olaylarında artış görüyoruz. Ancak alınan tedbirlerde de ciddi
oranda artış var. Kamu, bütün gücü ile kurumları ile kendi üzerine düşen görevi
yerine getirmektedir.
Taşkın Mevzuatı, Taşkın
Yönetimi, Şehirleşme ve arazi kullanımı, afet yönetimi, iklim değişikliğinin taşkınlar üzerindeki
etkisi ana konu başlıklarında kamu kurum kuruluşlarının, akademi dünyasının ve
belediyelerin iştirak ettiği Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Tarım ve Orman
Bakanı Prof.Dr. Vahit Kirişcinin teşrifleri ile 16-18 Eylül tarihlerinde
düzenlenen “Taşkın Yönetimi Çalıştayı” tamamlandı.
Çalıştayın son gününde
Taşkın Mevzuatı, Taşkın Yönetimi Çalışma Grubunun, Şehirleşme ve arazi
kullanımı grubunun, afet yönetimi çalışma grubunun iklim değişikliğinin
taşkınlar üzerindeki etkisi çalışma gurubunun çıktılarının masaya yatırıldı.
Çalıştayın kapanışında
bir konuşma yapan DSİ Genel Müdürü Prof.Dr. Lütfi Akca
‘3 gündür taşkın yönetimi
konusunda ilk çalıştayı yaptık. Çok emek verildi, güzel fikirler ortaya çıktı.
Kurumlar Arası farklılıklar, görüş farklılıkları ortaya kondu. Ortaya çıkan Bu
görüşlerin acilen uygulamaya konması gerekiyor. Taşkın kanununu acilen ortaya koymalı,
kurumsal revizyonu ortaya koymalıyız. Afete karşı direnci ortaya koymalıyız.
Taşkına sebep olan olayın aslında rahmet olduğunu bilerek hareket etmeliyiz. Çalıştaya
katılan, katkı veren herkese teşekkür ediyorum.’ Dedi.